Beyaz Zambaklar Ülkesinde Genel Bakış
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Rus yazar Grigoriy Petrov tarafından 1923 yılında yazılmış bir kitaptır. Kısa sürede birçok dile çevrilen kitap Türkiye'de de ilk defa 1928 yılında Türkçeye çevrilmiştir. Özellikle Yugoslavya, Bulgaristan ve Türkiye'de çok ilgi görmüş ve çok okunmuştur. Kitap 239 sayfadan oluşmaktadır.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Konusu
Kitap, bataklıklar ülkesi olan Finlandiya'nın birkaç aydının önderliğinde; din adamından askerine, doktorundan ayakkabı imalatçısına, öğretmeninden avukatına kadar herkesin ülkenin kalkınması ve her yönden daha iyi bir ülke haline gelmesi amacıyla nasıl bir mücadele verdiklerini anlatmaktadır.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Yorumum
Bu kitabı çok uzun süredir okumak istiyordum. Nedeni, sizin de yukarıdaki resimde gördüğünüz yazıdan dolayı. Atatürk'ün okulların müfredatına konulmasını istediği kitap olarak geçen bu kitabı merak etmemek elde değildi. Ki kitabı okuyunca da Atatürk'ün neden bu kitabı çok beğendiği ve beğenmekle kalmayıp müfredata eklenmesini istediğini anladım.
Kitap bana göre akıcı bir kitaptı ama bu kitaptan önce okumuş olduğum Simyacı kitabı yorumunda söylediğim bir solukta okudum lafını bu kitap için söyleyemem maalesef. ( Simyacı yorumuma da buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.)
Benim elimdeki baskıda Grigoriy Petrov'un yazmış olduğu kısım öncesinde yazar ve kitabın içeriği hakkında bilgiler veriliyor. Bu şekilde bir anlatım olmasını beğendim, bence çok faydalı oldu. çünkü yazarın bu kitabı yazmaya nasıl ve neden karar verdiğini anlamama yardımcı oldu. Ama diğer yayıncıların baskısında var mı onu bilmiyorum.
Grigoriy Petrov tarafından yazılan ve Finlandiya'nın anlatıldığı kısma gelelim. Öncelikle yazarın anlatım şeklini beğendim. Kitap 13 bölümden oluşuyor ve her bölümde bu mücadelenin başka bir tarafı gösteriliyor. Yani zaman çizelgesi 1. bölümden başlıyor bu şekilde ilerleyerek 13. bölümle sonlanmıyor. Her bölümde bu mücadele sürecinin başka bir yönü gösteriliyor. Yani bir bölümde din adamlarının yaptıklarını anlatırken bir başka bölümde köylüler meselesi anlatılıyor. Böyle olması benim kitabın içine daha çok girmemi ve kitabın beni sıkmamasını sağladığını düşünüyorum. Sadece son bölümü okurken biraz sıkıldığımı itiraf etmek zorundayım. Ama dediğim gibi kitap 13 bölümden oluşuyor ve ben sadece sonuncusunda biraz sıkıldım. Geri kalan kısmı çok rahat bir şekilde okudum.
Bu kitabın da insana çok şey katabileceğini düşünüyorum. Yerinde yapılmış çok güzel tespitler var kitapta. Okuduktan sonra kendimi ve diğer insanları geliştirmek amacıyla ne yapmalıyım sorusu beliriyor insanın kafasında.
Bütün bunlara ek olarak kitap Finlandiya ve insanına olan hayranlığı birkaç tık artırıyor bunu da söylemeden geçmemek lazım.
Tavsiye Eder Miyim?
Benim genel olarak sevdiğim bir kitap oldu. Altı çizilecek çok fazla cümleler barındıran bir kitap. Alıp okumanızı tavsiye ederim.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kitabından Alıntı
"Aydın olmak demek, başına modern şapka takmak, yakası kolalı gömlek, şık kentli kıyafetler giyinmek demek değildir. Aydınlar, halkın beyni konumundadır. Halkımız, size iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir maaş alıp, kafelerde geç saatlere kadar domino ve kağıt oyunları ile vakit geçiresiniz diye emek sarf etmedi. Böyleleri gerçek aydın değil; ancak küf tutmuş aydın olurlar. Sizler halkın aklını, vicdanını ve enerjisini uyandırmaya mecbursunuz!"
2/110
0 Yorumlar